Gündelik Nesneler Sanat Eseri Olabilir Mi?
Bugün belirli kalıplar içinde sanatçılar ve eserlerinden bahsetmek yerine sizi sorgulama yapcağımız bir yolculuğa çıkarmak istiyorum. Modern sanat, dadaizm veya genel sanat kalıplarına karşı çıkan birkaç akımı inceledikten sonra aklıma şöyle bir soru takıldı: Gündelik nesneler sanat eseri olabilir mi?
Aslında bu soruyu cevaplamadan önce sanat tarihine ve sanatın ne olduğuna, insanın neden sanata ihtiyacı olduğu konularına bir noktada hakim olmamız gerekir. İlkel sanat döneminden beri sanatın değişmeyen tek bir amacı vardır; kendini ifade etme. Sanat, insanların duygularını, düşüncelerini ve yaşamlarını ifade etme yollarından biridir. Sanat, insanların dünyayı anlamaya ve kendi kendisini sorgulamasına yardımcı olur. İnsanlar arasında hem farklı anlamlar ve değerler yaratır hem de onları ortak bir noktada buluşturmayı başarabilir. Sanatçılar, düşüncelerini ve duygularını sanat eserleri aracılığıyla ifade ederler. Bu noktada ise benim aklıma sanat eserinin biricikliği kavramı geliyor. Eserlerin birikciliği onları oluşturan sanatçıların ifade etme gücünden ve bakış açısından kaynaklıdır. Bu gün nasıl kimse Da Vinci olamayacaksa kimse de Mona Lisa üretemeyecektir. Hatta iddia ediyorum Da Vinci bile kendi Mona Lisa'sının bire bir aynısını ortaya çıkaramazdı. Zaman, mekan içinde her sanat eseri özel bir anlam taşır ve her sanat eseri kendi sanatçısının estetik değerini yansıtır. Estetik haz, insanların gözlemledikleri çalışmaların renkleri, şekilleri, desenleri gibi özelliklerine göre oluşabilir ve aynı zamanda insanların kendi kişisel tercihlerine göre değişebilir. Eğer estetik hazzın bu şekilde tanımlamasını yapıyorsak sanatçılara estetik haz uyandıran gündelik nesnelerin de sanat eseri olabilmesi gerektiği kanısına varmamız gerekir. Gündelik nesneler, herhangi bir amaç için tasarlandıklarından genellikle sanat eseri olarak değerlendirilmezler ancak sanatçılar, gündelik nesneleri değişik bir şekilde kullanarak yani yeni bir anlam ve estetik değer yaratarak onları sanat eseri haline getirebilirler. Örneğin aşağıya fotoğrafını koyduğum pisuar üzerinden gidelim, normalde herhangi bir tuvalete girdiğimizde pisuarı işlev yüklediğimiz bir nesne olarak tanımlarız fakat burada sanatçı, pisuarı kendi tarzına göre dekore etmiş, bunun yanı sıra pisuar için gündelik hayatta işlev yüklediğimiz basit bir nesneden daha fazla anlam katı oluşturmuş. Bu tür çalışmaları, found object veya readymade olarak adlandırıyoruz. Found object dediğimiz bu çalışma biçimi kesinlikle yenilikçi ve yaratıcı bir yaklaşım gerektiriyor.
Marcel Duchamp'ın Çeşme eseri, Duchamp'ın 1917 yılında yaptığı bir readymadedir. Bu eser, bir evin içinde bulunan bir çeşmeyi temsil eder ve çeşmenin üzerine "R. Mutt 1917" yazılıdır. Eser, düşünsel bir yönü olan bir günlük nesnenin sanatsal bir eser olarak sunulmasını temsil eder ve Duchamp'ın büyük bir etkisi olan readymade sanat akımının ilk örneklerinden biridir. Readymade sanat akımı, Marcel Duchamp tarafından ilk kez kullanılan bir terimdir. Readymade, günlük hayatın nesnelerinin sanatsal eserler olarak sunulmasını ifade eder. Nesneler, sanatçının üretim süreci gerektirmeden doğrudan bulunduğu haliyle kullanılır ve nesnelere sanatçı tarafından özel bir anlam verilir. Şahsi olarak sanatçının yaratım sürecini azaltıp azaltmadığı konusunda net bir düşünceye varamıyorum. Readymade, şu an bizim yaptığımız gibi sanatsal değerin nasıl tanımlanacağı ve neye göre belirleneceği konusunda tartışmalara neden olmuştur. Duchamp, bu eserinde bariz bir şekilde sanatın kurallarını ve kalıplarını sorgulamış.
Readymade, sanat tarihinde kabul edilmiş ve hala üzerinde konuşulan bir akımdır. Belki de siz bu pisuara baktığınızda hiçbir anlam çıkaramıyorsunuzdur fakat sanatın belirli kurallar çevresinde yapılmaması gerektiğini düşünen bireyler için ne ifade edebileceği konusunda düşünmeniz gerekir. Aslında yazının başında söylediğimiz noktaya geri dönüyoruz, sanat eseri biriciktir ve sanat eserlerinden insanlar farklı değerler çıkarabilir. Bize haz ve değer uyandırmayan sanat eserleri başka birine haz uyandırdığı an sanat eseri olur mu? Gündelik hayatta kullandığımız bu nesnelerin sanat eseri haline gelmesi doğru bir anlayış mı?
Ben incelediğimiz eserler ve akımlar üzerinden bu soruları cevaplamaya devam edeceğim. Siz de sanatla kalın ve sorgulamaya devam edin!
Yorumlar
Yorum Gönder